bu güneş sana küsmüş, adını kışa yakın olan bahar koymuş.
bu son olsun demiş...
göstermemiş yüzünü sana, bana, onlara...
sonbaharda bir çığlığın feryadına yetişmiş güneş, seni görmek için doğmuş.
adını sonbahar koymuş, ilk'ine özenip seni görmek için çıkmış matem soğukluğundan... ve sen doğmuşsun...
boşversene...
ağlamak insanın doğum lekesi, güneş sana imrensin bu bahar, bırak bu bahar öyle olsun.
suyuna gidelim bu sefer...
sen varsın ya, baharın adı son olsa da olur.
bir özge(farklı,benzeri olmayan) olacak bu bahar...
iyi ki doğdun diyecek sana...
benim gibi...
Uzun Zaman Önce... Kimse Tarlaları Sabanla Deşmezdi. Toprağı Sınırlara Bölmezdi Hiç Kimse ve Suları Kürekle Yarmazdı. Kıyı Dünyanın Sonuydu. Ah Doğuştan Zeki İnsan,Buluşlarının Kurbanı! Öyle Korkunç ki Yaratıcılığın, Ne İşe Yarar Şehirleri Çevreleyen Şu Yüksek Duvarlar... Ve Niye Savaşmak İçin Silahlar?
Bu Blogda Ara
22 Kasım 2009 Pazar
Kaydol:
Yorumlar (Atom)