Uykularına
kırgınlıkla dalan kadınlar vardır, ölürler hep.önce ayakları yiter. Birileri,
gelip, ayaklarını götürür kadınların.ayaksız kalmış kadınlar, şişmiş elleriyle, yaşamı çekilir kılacak bir şeyler bulmaya çalışırlar. Açlıktan kazınmaları,
herşeye dokunmaları bu yüzdendir,ellerinin yetmediği kadar ve yalnız el
yordamıyla.
Gözlerin varlığı, tam bu sırada çekilmez olur. Gözler
dehşetli bir sancıyla büyür, büyür ve sonunda patlar.bu bir yana, kıkırdak
halindeki oynak kurallar, taşlaşarak etlerine kazınır...izler, izler;
çirkinleşir kadınlar. “ağlar melekler”
Kenar mahallelerin koca memeli özlü sözleri, mürekkep yalamış bütün günlerde
doğrulandıkça, gülesi geliyor insanın.anlamının gereksizliğine inandıkça insan.