Yağmur yağıyor! Bu sene Antakya'ya kış geç kaldı... Yağmur öyle güzel yağıyor ki! yeryüzü nasıl arınıyorsa bende öyle arınıyorum!Gidenler oldu bu kış yine. Nefret söylemlerini üzerimde bırakarak... Bu kez biraz keskin oldu ama. Biraz ağır oldu... Toparlamam vakit alıyor!
Yağmur yağıyor! Şehir kışa hazırlanıyor. İnsanlar evlerine kapanmaya, Hayvanlar kuytulara saklanmaya, Bitkiler dinlenmeye çekiliyor... Ben harekete geçiyorum. Biraz karmaşık çokça yorucu oldu... Ama geçiyor. Her ayrılık acısı gibi!
Şaşırtıcı bir tesadüf bu benim için...
Kaybettiklerimi düşünmekten elimde olanlara odaklanamıyorum. Adamın yazdıkları, kadının alaycı cevapları ne gözlerimin önünden ne de zihnimden gitmiyor... Diğer adamın sözleri kulaklarımı patlatıyor. Diğerinin öylece çekip gitmesi, öbür kadının ses vermemesi... Diğer bir kaç kadının hiç görmemesi! içim burkuluyor. 7 gün çalışıyorum haftada. İşlerde yoğun oysa... Neyse...
Yağmur yağıyor işte. Eve garip bir huzurla geldim. Aylardır dokunmadığım bulaşıkları yıkadım önce. Yatak odasının kapısına kadar yetişen kirli çamaşırları toparladım. Yatağın çarşafını değiştirdim. İlaç kutularını çöpe bıraktım. Kalbimi elime aldım...
Sonra ki gün 30. yaş günüm. Sessizce kaybolmak istesem de yeryüzünden, bu, kendime verdiğim bir şans daha olsun... Yağmurdan ödünç aldığım!