Bu Blogda Ara

17 Eylül 2007 Pazartesi

UZAKLAR



UZAKLAR
Çok uzaklara gittim son zamanlarda.
İyice gelişmiş teknoloji altımda uçan hali sanki dünyanın her yanını, birçok insanın zihnini, birçok aşığın yarasını dolaştım.
Her girdiğim dünyada ayrı bir haz alıyorum. Her yerde senden bir parça arıyorum ve hiçbir yerden boş çıkmıyorum! Üstelik utanılası bir yara gibi gizlediğim aşkımı böyle belirsizliğe gizlenerek dile getirmek tatmin ediyor beni.
bazen birkaç soru oluyorsun,tuşlarda kendimi hissediyordum..
Soru ve cevap…
Nekadar rahat, Nekadar suni… Yinede orada bulmak istiyorum seni!

Sabah oluyor, güneş, kendimize çevrilmiş bir fenere dönüşüyor… Sonra, saçlarında alevler saçan o beyaz atlı prens, pelerinini savurarak karşı tuşların ardında kayboluyor… Ben ise, her an yüzünü güneşe dönük yaşayan ve güneş kaybolunca boynunu büken ay çiçekleri gibi içime kapanıyorum yeniden…
Politikadan, işten, okuldan, gündelik koşturmacalardan söz ediyorum gün boyu unutmak için çıplağımı kendimin.

Örttükçe tenimizi, yüreğimizi, omuzlarımız ağırlaşıyor! Maskelerimizi takıp sahne ciddiyetine gömülüyoruz hayatın…

Yeni bir tuş sesi içimde parıldayan ışığı bana yeniden hatırlatana kadar akşam oluyor… Bu kez uzun oluyor… Daha uzun daha keyifli…

Akşamları tuş arkasında olduğunu bilerek ya da öyle umarak baharın izini sürüyorum. Ertelenmiş coşkularımı bavuluma dolduruyorum. Virane ilişkileri geride bırakarak şişiriyorum yelkenlerimi. Martıların peşine düşüp, asfalt bilmez topraklarda koşuyorum.

Sevdiğim gökten yıldız yağıyordur şimdi oralarda; dallar hazdan kırılıyordur.
Tuşlarla oynamak Nekadar güzel olsa da
Şimdi bekliyor çok uzaklar…
Ben gidiyorum …
EKİNYAS

Hiç yorum yok: