neden yazmaya niyetlenir insan.acımıdır yazdıran yada mutluluk yada çıkmazlar...
sevgilisi ölülüverir insanın aniden, beklemeden...planlar yapılmıştır oysa zamana bırakılanlarla...
"yapılması gereken herşey bir bir yapılmaya başlar...önce okul biter sonra askerlik sonra bilmem ne sınavı, bilmem nerde ne işi ve sonra..."
bir gün önce soluğunu hissettiğin insan, dalıverir derin bir kuyuya.
hangi sınava tabi olduğumuzun muhakemesini yapmak kalır geride kalana.ve ölüm en gerçek şey olur bir anda. en normal şey.anormal olan arkasından yas tutmak olur,ağlamak,bir mezarlıkta o donuk bedene su dökmek,üstüne toprak ekmek.saçma sapan geleneklere el pençe olmak...
sınanmaya hayır der ruh.sınamaya evet!çelişkiler öylece dolanır zihinde. kurabildiğin bir kaç kırık cümle, yitik ve anlamsız bir hece oluşturur.
ölür birileri,ölüm en gerçek olandır.
ölür birileri,zamana karşı koymak düşer geride kalana.
ölür sevgililer..
yaşama sevincine hayran olduğun bir adam bir gün sıkar kafasına...geride yalnızca bir not:"yaşamın kaosundan ve karmaşasından sıkıldım".
bir kaç hafta önce sözünü ettiğin bir kadın öyle anlamlandıramadığın bir biçimde kocası tarafından bıçaklanır...
ve bir gün önce soluğunu hissettiğin insan, dalıverir derin bir kuyuya.
güç olur ayakta kalmak, aklını ayakta tutmak...
ölümler ayı oluyor bir anda, o cıvıl cıvıl temmuz...
havanda asılı ölülerin kokusu.
Uzun Zaman Önce... Kimse Tarlaları Sabanla Deşmezdi. Toprağı Sınırlara Bölmezdi Hiç Kimse ve Suları Kürekle Yarmazdı. Kıyı Dünyanın Sonuydu. Ah Doğuştan Zeki İnsan,Buluşlarının Kurbanı! Öyle Korkunç ki Yaratıcılığın, Ne İşe Yarar Şehirleri Çevreleyen Şu Yüksek Duvarlar... Ve Niye Savaşmak İçin Silahlar?
Bu Blogda Ara
31 Temmuz 2009 Cuma
O kadar paramız “YÖK” ki!

Ekonomik kriz artık yaşamımızın sıradan bir parçası haline gelmişken geçen haftalarda “YÖK'ten harçlara büyük zam!” adlı gazete haberinin %8'lik (!) üniversite harçlarına zam haberi bizi çok da sarsmadı. Ne de olsa öğrenim hayatımız boyunca adı parasız olan paralı eğitime alışmıştık. Fakat haberin başlığının bir dizgi hatası olmadığının anlaşılması uzun sürmedi. Fakültelere göre katkı payı miktarlarına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. YÖK'ün belirlediği yeni har(a)çlara göre zamlar %8 ila %500 arası değişiyor. Üniversite rektörlüklerine de %20 civarı har(a)ç arttırma opsiyonu tanınıyor. Yani fiili olarak en düşük harç zammı %30 civarında.
Ekonomik krizi biz üniversiteliler çıkarmadık! Ama nedense faturası bize kesiliyor.
Zamların arka planına baktığımızda ise Dünya Bankası'nın, TÜSİAD' ın, Devlet Planlama Teşkilatı’nın eğitimin tamamen ticarileştirilmesini öngören raporlarını, YÖK Başkanı'nın da bu kesimlerin sözcüsüymüşçesine yaptığı açıklamaları görüyoruz. Yani bu zamlar havadan gelmedi, zaten yavaş-yavaş, alttan alta yapılacaktı. Kriz çıkınca da birden, fütursuzca yapılmak durumunda kaldı.
PEKİ, HAR(A)Ç NEDİR?
06.11.1981 gün ve 2547 sayılı Yüksek öğretim kanunun 46.Maddesinde öğrencilerin cari hizmet maliyetine katkıda bulunmaları gerekliliğinden bahsedilmiştir. 17.08.1983 gün ve 2880 sayılı yasa ile de bugünkü usul benimsenmiş ve 1984–1985 öğretim yılından itibaren harç paraları toplanmaya başlamıştır.
“Madde 46- Her yıl öğrencilerin yükseköğretim kurumlarına ödemek zorunda bulundukları harçlar öğrenim dallarının nitelikleri ve süreleri ile yükseköğretim kurumlarının özellikleri göz önünde tutularak Yükseköğretim Kurulunun önerisi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilir... Üniversite bütçelerine intikal eden harçlar her üniversite bütçesinde aşılacak öğrenci sosyal yardım tertibinden, kurulacak öğrenci harçlar fonuna aktarılır. Bu fonda toplanan paralar öğrencilerin beslenme, kültürel ve sportif faaliyetleri ile diğer sosyal ihtiyaçları için kullanılır...
Bu yasal düzenlemede öğrenci harçlarının öğrencilerin beslenme, kültürel ve sportif faaliyetleri ile diğer sosyal ihtiyaçları için kullanıldığı söylenmektedir. Ancak, bizlerden alınan bu har(a)çlara rağmen mevcut üniversitelerden daha fazla yemek ücreti ödüyoruz. Üniversitelerde har(a)ç alımlarıyla başlayan piyasalaştırma süreci burada sayılan tüm hizmetlerinde ticarileştirilmesiyle sonuçlanmıştır. Bugün tüm bu hizmetler üniversiteler içinde öğrencilere para karşılığı sunulmaktadır.
YILLARA GÖRE HARÇ ARTIŞLARI NASIL OLDU?
Uygulanmaya başlandığında sembolik miktarlarda alınacağı söylenen har(a)çlar her yıl yapılan zamlarla bugün ciddi rakamlara ulaşmıştır. Son yılların verilerine bakılarak har(a)çlara her yıl ortalama %42,7 zam yapıldığı görülmektedir. Son yapılan zamlar ise %8 ile %500 arasında değişmektedir.
O KADAR PARAMIZ "YÖK" Kİ!
Ailelerimizin aylık gelirinin 1000 TL’nin altında olduğu gerçeğini görmezden gelerek bizlerden, bu gelirlerin neredeyse iki - üç katı bir har(a)ç talep edilmesi, anayasada da belirtilen “eğitimde fırsat eşitliği” ve “parasız eğitim” hakkının ihlalidir.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)