Nasıl olmalı diye yazıp çizmelerin ve nasıl oldu diye düşünmelerin üzerine yine nasıl olmayacakların bir öğretisini yapmak galiba yaşamdan bir kaç an'ı yakalayabilmiş olmanın ispatıdır.
Algıların açılmışlığının, deneylerin nasılda tecrübe oluşturduğunun göstergesidir.
Hayat oradan oraya, uğraştan uğraşa itip dururken bizleri, bu karma karışık zihinlerimizden çıkan bir kaç güzelliği avuçtan avuca taşıyabiliyoruz her koşulda.Yeniden üretebiliyor yeniden tartışabiliyoruz. Öylesine benimsemişiz çünkü yarattığımız bu aykırı hayatı.
Bizden deneyimce büyük olanlar, karanlık tarihleri doğrudan yaşayanlar, o tarihleri dolaylı olarak anlatan bizleri,yüzlerinde bir tebessüm olarak simgeliyorlar. Belki biliyorlar bir gün yorgunluk hissinin bizde de belireceğini.
Ama bilir kervandan ayrı yola devam edenler, bilir uğraşların yeni ufuklar açtığını. Gün doğumunu ve gün batımını başka gözlerden izlemenin zevkini.
sıra-dan çıkıp (sıra)dışı olanlara;
ruhumuzda ki üretme sevdasının hiç bitmemesi dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder