
Kutup beyazı bir sıkıntı içimde. Ne kadar zaman oldu hatırlamıyorum. Kâğıt bomboş. Kışkırtıcı ve tedirgin edici. Eylemle eylemsizlik arasında öylece…
Derken rasgele daireler çiziyorum. Sonra bir nokta tam ortasına. Duyumsuyorum kendimi orada. Bencil, merkezcil bir yaklaşım değil bu.
Çevremdeki nesnelere ve olgulara bir bakışın gereği. Ya da her şeyin eşit uzaklıkta bulunması benden. Bir tür soyutlama. Nesnellik denilen şey bu olsa olsa…
Dairesel hareketler sonsuzluk ve güven duygusu veriyor bana. Katılmıyorum işte bir kısır döngü yakıştırmasına! Başlangıcı ve sonu yok onun. Tarihide yok nasılsa. Tarih iki nokta arasında bir çizgidir yalnızca. Bütün çizgiler teğet geçsin bana. Nedense çizgilerin geçtiği yerde oluyor bir sarsılma.
Başım dönüyor. Yörüngemin dışına çıkıp o bilinmez boşlukta, atomlarımın parçalanmasından öyle korkuyorum ki…
EKİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder